Bu hikayenin sahibi Paul adında bir reddit kullanıcısı. Domuzlar Sosyetesi adını verdiği makalede, kendi başından geçen, gerçek bir olayı yazdığını iddia etti. Anlattıkları sıradışı, korkutucu ve inanması güç şeylerdi. Paul 'un yazdıklarını okuyan bazı reddit kullanıcıları, bunun bir kurgulanmış bir korku hikayesi olduğunu iddia ettiler. Bunun üzerine Paul, anlattığı hikayeyi doğrulamak üzere kanıt olduğunu iddia ettiği birkaç fotoğraf ve kısa video paylaştı. Bu fotoğrafları burada paylaşmayı düşünmüyorum. Sizlere sadece Paul 'un hikayesinde anlattığı dark web deneyimini aktaracağım.
"Ben Paul, 2018 yılından sonra depresyona girdim. Günlük rutinlerimi yapıyorum, biraz dışarıda dolaşıyorum ve mutlu insanları izliyorum. Ve hepsinin karanlık tarafları olduğunu düşünerek eve dönüyorum. Biraz bilgisayarda takılıyorum, para kazanmak için iş almaya çalışıyorum ve sonra uyuyorum. Ama artık kimseye güvenmiyorum. Biz, dünyanın başına gelmiş en büyük felaketiz. Biz şeytanın ta kendisiyiz.
2018 'de kolejden arkadaşım Daniel 'dan bir mesaj aldım. Mesajında, 'Akşam buluşalım, sana hayatının en büyük fırsatını sunacağım', diyordu. Daniel benim en iyi arkadaşımdı. Oldukça güzel günlerimiz oldu. Bir ara birlikte iş bile yaptık, işi batırdık ama çok eğlendik. Akşam olunca Daniel ile Manhattan 'da bulunan, sevdiğimiz bir pub 'da buluştuk. Daniel yerinde duramıyordu. Çok heyecanlıydı.
'Sana anlatacaklarım var. Bir aydır yoktum. Neredeydim biliyor musun?' diye sordu ve anlatmaya devam etti. 'Bir arkadaşım sayesinde, bugüne kadar yaşayabileceğim en tuhaf olayı yaşadım dostum.'
'Neden bahsediyorsun?' dedim.
'Sürpriz' dedi. 'Seni hayatını tamamen değiştirecek, harika insanlar ile aynı ortamda olacağın ve dünyada hiç bir yerde tadamayacağın bir yemeğe götüreceğim. Bu ilk yemeğini ben ısmarlayacağım. Anlaştık mı?'
Biraz düşündüm.
'Hadi ama,' dedi Daniel.
O dönemde bir boşluktaydım. Kız arkadaşım ile yeni ayrılmıştık ve bu hafta evime gelip eşyalarını toplayacaktı. Biraz değişiklik iyi gelir diye düşündüm ve kabul ettim.
Daniel, 'bekle,' dedi. Çantasından bir bilgisayar çıkarttı. Bir de garip bir alet. O zamanlar Dark Web 'i duymuştum ama ilgimi çekmediği için ne olduğunu bilmiyordum.
Bir siteden form doldurdu. Kişi başı 5.244,52 dolar (Beş bin iki yüz kırk dört dolar ve elli iki sent) ödedi. Gözlerime inanamadım. Bu bir yemek için oldukça fazla bir paraydı. Neden beş bin dolar değil de, beş bin iki yüz kırk dört dolar elli iki sent olduğunu sordum. Bitcoin ile ödüyoruz, o yüzden fiyat değişiyor dedi. 20 gün sonrasına rezerve yaptırdı. Çok önemli bir yer olduğunu düşündüm çünkü verebildiği en erken tarih 20 gün sonrasına oldu. O gece boyunca bunu düşündüm. Bu kadar pahalı ve özel olan ne olabilirdi?
Yirminci gün akşam 19.00 gibi Daniel aradı. Saat 20.00 gibi hazır olmamı, beni evden alacağını söyledi. Ne giymem gerektiğini sordum. İstediğin bir şeyleri giy, orada bize özel elbise verecekler dedi. Beni tam 20.00 'da evimden aldı. Arabada hiç konuşmadık. Şehir çıkışına yakın bir yerde otoparka girdi. Katlı otoparkın üçüncü katına park ettik. Bekliyorduk.
'Neyi bekliyoruz,' dedim.
'Bizi alacaklar,' dedi.
'Kim?' diye sordum.
'Domuzlar,' diye cevap verdi.
Şık bir limuzin geldi. Limuzinde sadece domuz maskeli şoför vardı. Kapımızı açtı ve bindik. Daniel şampanya doldurdu. 'Hadi ama,' dedi. 'Bu kadar gergin olma.'
Biraz gevşemeye çalıştım. Sonra bir detay fark ettim. Limuzinin içinden dışarısı gözükmüyordu. Camlar film kaplıydı. Şoför bölmesi de gözükmüyordu. Daniel 'a bunu sorduğumda, 'kurallar', dedi.
Ortalama bir saatlik yolculuktan sonra şoför kapımızı açtığında çöl gibi bir yerde olduğumuzu anladım. Etraf sessiz ve karanlıktı. Domuz maskesi takmış bir başkası bizi karşıladı. Kadındı. Kısa kırmızı eteği ve topuklu ayakkabıları dışında bir detay hatırlamıyorum. Bizi yeraltı sığınağı gibi bir yapının giriş kapısına götürdü. Kapıda durup, aşağı inmemizi söyler gibi eliyle yolu gösterdi. Kendisi gelmedi. Biz ise merdivenlerden inmeye başladık. Rutubetli, nemli ve ıslak bir tünelin başına geldik. Upuzun, sanki sonu yokmuş gibi görünen koridorda Daniel ile yürüyorduk. Koridorun sonuna vardık. Paslanmış Bir demir kapının önündeydik. Kapının ortasında bir domuzu figürü vardı. Kapı yavaşça açıldı. Bu sefer bizi, domuz maskeli bir adam karşıladı. Onu takip etmeye başladık.
Beyaz bir odaya girdik. Odada iki adet sedye vardı. Üzerinde, hazırlanmış kıyafetler ve ayakkabılar, eldiven ve domuz maskesi vardı. Bir de üzerimizdeki kıyafetleri koymamız için iki dolap. Odaya girdikten sonra kapı üzerimize kapandı..."
* Domuzlar Sosyetesi II 'den devam edebilirsiniz. *
Domuzlar Sosyetesi I - Bir Dark Web Hikayesi
0
Yorumlar
Yalnızca üye olan kullanıcılar yorum paylaşabilir veya hikaye beğenebilir.
Arkada Çalsın...