*Hikaye Cemden Dinle Youtube Kanalından alınmıştır.*

Korku hikayeleri okumak eğlencelidir, biliyorum. Ama bir uyarı da olabilir. Bunu yazıp yayınlıyorum çünkü buraya gelen insanların aslında her şeyi ilgiyle okuyacaklarına eminim.

Size kendi hikayemi anlatacağım. Böylece kimsenin benim yaptığım hataları yapmamasını umacağım. Öncelikle telefonda konuşmaktan hoşlanmadığımı belirteyim. Nedenini bilmiyorum. Yıllar geçtikçe daha asosyal hale geldim ve sadece belirli bir grup insanla takılmak için çaba harcıyorum. En iyi arkadaşım Cathie ile bile neredeyse bütün konuşmalarımız mesaj üzerinden gerçekleşiyor. Üzücü, ama zamanın gerçeği bu.

Herkes her dileğinin hızlı ve az çaba ile gerçekleşmesini istiyor. Teknoloji bağımlılığımızın toplum olarak bize zarar vermesinin bir milyon sebebi var, ama şu anda bunların hiçbirinden bahsetmeyeceğim. Gerçek ve acil bir tehlike hakkında yazacağım.

Çevrimiçi biriyle mesajlaştığınız sırada karşı tarafta yazdıklarınızı okuyan kişinin gerçekten kim olduğunu asla bilemezsiniz. Evet, telefonda arkadaşınızın ya da tanıdığınız birinin adı yazıyordur çünkü numarayı o isimle kaydetmişsinizdir. Ama ya o cihaz bir canavarın eline geçmişse ne olacak?

Biriyle yüz yüze ya da telefonda konuştuğunuzda onun sesini duyabilirsiniz. Konuştuğunuz kişinin gerçekten o olduğunu bilir, ses tonundan duygularını anlayabilirsiniz. Ama mesaj üzerinden konuşurken bunları tam olarak bilemezsiniz. Bunu anlayabileceğinizi ya da böyle bir olayın sizin başınıza gelmeyeceğini düşünebilirsiniz. Ama yanılıyorsunuz. Ben de öyle düşünmüştüm. Anlatacaklarıma kulak verin.

Birkaç hafta önce erkek arkadaşım ailesini ziyarete gittiği için şehir dışındaydı. Ben de kendi dairemde kalıyordum. Tek başıma vakit geçireceğim için biraz heyecanlıydım. Gerçi kanepemi arkadaşım Cathie 'ye teklif etmiştim çünkü o dönem kalacak bir yeri yoktu. Ona her zaman benimle kalabileceğini söylemiştim fakat bu hafta sonu özellikle kalmalıydı. Evde sadece biz olacaktık ve Cathie, erkek arkadaşım evde olmadığından kendini garip hissetmeyecekti.

Bir cuma gecesiydi ve ben de yoğun bir iş gününün ardından eve gelmiştim. Oldukça yorgun olmama rağmen, Cathie 'ye istediği zaman gelebileceğini söyledim. O ise geç saate kadar bir arkadaşıyla dışarıda olacağını, ve büyük ihtimalle onda kalacağını söyledi. Tamam dedim ve yorgunluğun etkisiyle erkenden yattım. Erkek arkadaşımla birlikte yaşayamaya başlayalı yaklaşık bir yıl olmuştu ve bu nedenle geceleri evde birinin olmasına alışmıştım. Karanlıkta yalnız olmaktan her zaman korkmuşumdur. Dairenin giriş kapısını kilitledikten sonra dairenin tüm ışıklarını açtığımı ve televizyonu açık bıraktığımı itiraf etmeliyim.

O gece saat on iki gibi uyuyakaldım ve saat birde Cathie 'den gelen bir mesajın sesiyle uyandım. Mesajda, 'Kalmaya gelebilir miyim? Gidecek başka yerim yok :(' yazıyordu. Ona tabii ki gelebileceğini ama eve vardığı zaman beni aramasını söyledim çünkü tekrar uykuya dalabilirdim. Cathie ise beni hiç rahatsız etmeden sessizce gireceğini söyleyerek kapıyı kilitlemeden bırakmamı istedi. Bu konuda biraz tuhaf hissettim. Çünkü gecenin karanlığı ve yalnızlık beni biraz paranoyaklaştırmıştı. Ama kendimi burasının güvenli bir mahalle olduğu konusunda ikna etmeyi başardım. Cathie 'ye kapıyı kilitlemeden bırakacağımı yazdım. O da, 'Teşekkür ederim :), yakında görüşürüz.' diye cevap verdi. Cathie evime daha önce sadece bir kez gelmişti ve buraya geldiğinde apartmanı şaşırarak beni uyandırmasını istemediğimden ona konumumu göndermemi isteyip istemediğini sordum. 'Hayır, yoldayım' diye cevap verdi.

Cep telefonum elimde uykuya daldım. Işıkları açık bırakmış ve her ihtimale karşı yatak odamın kapısını kilitlemiştim. Sabah saat 7.00 civarında uyandım ve banyoya gitmeye hazırlandım. Telefonumu kontrol ettiğimde gece saat 1.30 'da Cathie 'den mesaj aldığımı gördüm. 'Geldim' yazıyordu. Odamın kapısını açtım ve etrafa göz gezdirdim. Cathie ortada yoktu ama kanepedeki battaniye bozulmuştu. Kız gece burada kalıp sabah işe gitmek için erkenden ayrılmış olmalıydı.

Ayılmak için kendime bir kahve yaptım. Geri döndüğümde oturma odasındaki halının her yerinde çamurlu ayakkabı izleri olduğunu fark ettim. Cathie gerçekten de daireye ayakkabılarıyla mı girmişti? İzlerin yatak odama doğru yöneldiğini gördüm. Yatak odamın kapısında zemine kadar uzanan çamurlu el izleri vardı ve bunların çoğu odama ait kapı tokmağının üzerindeydi. Endişelenmiştim. Dairemin kapısına doğru hızlı adımlarla ilerledim ve kilitledim. Bir şeyler yanlıştı. Ters giden bir şeyler olmuştu biliyordum, ama neler döndüğünü kavrayamıyordum.

Cathie 'yi aradım ama ulaşamadım. Belki de ona bir şey olmuştu. Birkaç defa daha aradım ama cevap alamadım. Ağlayıp Cathie 'nin annesini aradığımı hatırlıyorum. Onu endişelendirmek istemedim. Sonunda annesine ulaştım. Kadın, Cathie ile birlikte olduğunu söyledi. Durumu iyiydi. Rahatlamıştım, tam derin bir nefes alacaktım ki annesi önceki gece dışarıdayken soyulduğunu ve geceyi hastanede geçirdiklerini söyledi. Şok olmuştum.

Bana gelirken yolda mı soyulmuştu? Annesine, "Bu, saat kaç sıralarında oldu?" diye sordum. Annesi, "Arkadaşı John ile birlikteydi, gece saat 11.00 gibi komedi kulübünden ayrılırlarken adamın birinin kafasına vurduğunu ve onu arabaya sürüklemeye çalıştığını söyledi." dedi. "John bunu gördüğünde müdahale edip Cathie 'yi adamın elinden kurtarabilmiş ama adam Cathie 'nin çantası ile birlikte oradan uzaklaşmış. Çantasıyla birlikte cüzdanı, telefonu, kimliği, kişisel eşyaları gitmiş. John onu oradan doğruca buraya, hastaneye getirdi."

O an kalp atışlarımı kulaklarımda duyabiliyordum. Aniden, içimi büyük bir dehşet kapladı. İliklerime kadar ürperdim. Dün gece 12.00 civarında Cathie 'nin numarasından gelen mesajı atan kişi Cathie olamazdı. Kızın bir saat öncesinden telefonu ve diğer kişisel eşyaları çalınmıştı.

Telefon elimde aniden titreyince ürperdim. Ekrana baktığımda mesajın Cathie 'den geldiğini gördüm. "Buradayım, dairenin kapısının dışındayım, beni neden dışarıda bıraktın? Sadece arabamdan bir şey almaya gitmiştim. Beni içeri al." yazıyordu. Cathie 'nin annesinin sesi telefondan hala geliyordu.

Telefonu kapatıp dairemin kapısına baktım. Mesaj atan kişi her kimse aramızda sadece bu çelik kapı vardı. Hızla yatak odama ilerledim. Cathie 'nin telefonu beni aramaya başlamıştı ve kapımdaki yabancı bana içeri gelmesine izin vermem için mesaj atıyordu. Panikle polisi aradım ve onlar gelinceye kadar kendimi yatak odama kilitledim.

Ekipler geldiğinde kimseyi bulamadı. Evi bir süreliğine terk ettim. Daha sonra Cathie ile bu olayın üzerine telefonu ele geçiren kişinin adresimi nasıl bulmuş olabileceğine dair konuşurken adresimi nasıl bulduğunu anlamak zor olmadı. Cathie haritalar uygulamasında önceden ona attığım, ev adresimi içeren konumu benim adımla kaydetmişti.

İlerleyen günlerde Cathie cep numarasını iptal etti. Çünkü tuhaf aramalar ve her seferinde gelen aynı mesaj beni rahatsız etmeye devam ediyordu:
"İçeri girebilir miyim?"

Kaynak:
Cem'den Dinle Youtube Kanalı
Cem'den Dinle internet sitesi